بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عُذْرًا أَوْ نُذْرًا ٦

Ya bahaneleri boşa çıkarmak ya da uyarmak amacı ile,

– Seyyid Kutub

إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَٰقِعٌ ٧

Size söz verilen kıyamet kesinlikle kopacaktır.

– Seyyid Kutub

فَإِذَا ٱلنُّجُومُ طُمِسَتْ ٨

Yıldızlar karardığı zaman,

– Seyyid Kutub

وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ فُرِجَتْ ٩

Gök parçalandığı zaman,

– Seyyid Kutub

وَإِذَا ٱلْجِبَالُ نُسِفَتْ ١٠

Dağlar ufalanıp dağıldığı zaman,

– Seyyid Kutub

وَإِذَا ٱلرُّسُلُ أُقِّتَتْ ١١

Peygamberlerin tanıklık sıraları geldiği zaman,

– Seyyid Kutub

لِأَىِّ يَوْمٍ أُجِّلَتْ ١٢

Bu tanıklık hangi güne ertelendi?

– Seyyid Kutub

لِيَوْمِ ٱلْفَصْلِ ١٣

Hüküm gününe.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلْفَصْلِ ١٤

Hüküm gününün ne olduğunu biliyor musun?

– Seyyid Kutub

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ١٥

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

أَلَمْ نُهْلِكِ ٱلْأَوَّلِينَ ١٦

Önceki inkarcı toplumları yoketmedik mi?

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu